Türkiye Gazeteciler Federasyonu’nun 58 Gazeteciler Cemiyeti Başkanı’ndan oluşan Başkanlar Konseyi’nin 13. toplantısı Afyon’da yapıldı. Afyon Gazeteciler Cemiyeti’nin ev sahipliğinde 13-15 Nisan 2001 tarihlerinde gerçekleşen toplantı sonunda aşağıdaki konuların kamuoyuna duyurulması kararlaştırıldı.
Türkiye Gazeteciler Federasyonu’nun 58 Gazeteciler Cemiyeti Başkanı’ndan oluşan Başkanlar Konseyi’nin 13. toplantısı Afyon’da yapıldı. Afyon Gazeteciler Cemiyeti’nin ev sahipliğinde 13-15 Nisan 2001 tarihlerinde gerçekleşen toplantı sonunda aşağıdaki konuların kamuoyuna duyurulması kararlaştırıldı.
Demokratik toplumlarda rejimin esasını temel haklar ve özgürlükler oluşturur. Demokrasi, hak ve özgürlüklerin en geniş biçimde kullanılmasını sağlayan ilke ve kurallar rejimidir. Şüphesiz, demokrasinin vazgeçilmez unsurlarından biri de bağımsız ve özgür basındır. Ancak, günümüzde Türk Basını’nın özgürlüğü de, bağımsızlığı da tartışılır hale gelmiştir. Çeşitli nedenlerle yazılı ve görsel basın organlarının asıl amaçlarının dışında kullanılmasını hem demokrasi, hem de basın özgürlüğü açısından son derece tehlikeli ve sakıncalı buluyoruz.
Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik krizi gerekçe göstererek çalışan gazeteciler üzerinde adeta kıyım operasyonu uygulayan yazılı ve görsel basın patronları, çok seslilik yerine sadece kendilerinin konuştukları, basının bilgilendirme görevi yerine tek yönlü bilinçlendirme görevini üstlendiklerini üzüntü ile izliyoruz.
Söz konusu ekonomik kriz gerçekte; zaten günler yaşayan yerel basın üzerinde daha çok etkili olmuştur. Yıllardır Anadolu Basını’na destek sözü veren ve bu sözleri yerine getirmeyen siyasal iktidarları bir kez daha uyarıyoruz.
Türkiye Gazeteciler Federasyonu olarak siyasal iktidardan çok sesliliğin sürdürülmesi, yazılı ve görsel basının belli sermaye gruplarının hakimiyetine geçmemesi için antitekel yasalarının yürürlüğe konulmasını, basın çalışanlarının sosyal ve ekonomik koşullarının iyileştirilerek, örgütlenme hakkının yeniden verilmesini ve işten çıkarmaların sona erdilimseni sabırla bekliyoruz.
Bu arada “Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı”nın başarıya ulaşması, ekonominin bu anlamda yeniden yapılandırılması ve artık istikrarın kalıcı olması en büyük dileğimizdir.